20 Nisan 2015 Pazartesi

Türk Hostes Japonya’nın Gündeminde

CDBB8IBW4AA6_Ox
Türk Hava Yolları’nın Osaka-İstanbul seferini yapan uçağındaki hostes tüm Japonya'nın gündemi oldu. 
Türk Hava Yolları’nın Osaka-İstanbul seferini yapan uçakta rahatsızlanıp yaralanan Japon yolcuya ilk müdahaleyi kabin görevlisi yaptı. Yaralanan yolcuyu hastaneye götürüp bir an olsun yanından ayrılmayan THY kabin görevlisi Japonların gönlüne taht kurdu.
THY kabin memurları uçak İstanbul’a indikten sonra da yolcuyu yalnız bırakmadı. Yaralanan yolcu Japoncadan başka bir dil bilmediği için, THY kabin memuru Burcu Kırmacı yaralanan yolcuyu bir an olsun yanından ayrılmadı. Yaralı yolcunun tüm tedavi ve bilet işlemleriyle ilgilenen Burcu Kırmacı uzun bir uçuşun ardından dinlenmek yerine yaralı yolcunun tedavisiyle ilgilendi. Olay anında Türk Hava Yolları uçağında bulunan ve yaralanan yolcuyla ilgilenenler kabin ekibi o anları anlattı.
Türk Hava Yolları Kabin Amiri Buket Çelik, “Osaka uçuşunda ekibin yarısı gece uçuşundaydı, diğer yarısı ise dinlenmedeydi. Arka tarafta kabin amirim Engin Bey vardı. Doktor anonsuyla başladı her şey. Bir doktor anonsu duydum. Arka bölümü aradığımda Engin Bey bir yolcumuzun düştüğünü, bayıldığını ve kafasını çöp troylerin kenarına çarpıp gözlüğünü kırdığını ve gözlüğün hemen gözün altında yanağını yarıp, orada ki deriyi ve dokuyu yardığını söyledi. Bunun üzerine ben ilk bilgileri kokpite bildirdim ve arkaya gittim. Arkaya gittiğimde her şey son derece profesyonel gerçekleşmekteydi. Uçakta doktor çıkmadı. Engin Bey, yanında bir arkadaşımla beraber yarayı temizlemiş ve pansumanını yapmaktaydı. Yolcumuz bu arada hiç tepki vermiyordu. Bilinci yerindeydi ama tepki vermiyordu. Acı belirtisi yoktu fakat kesiği oldukça kötüydü. Belki birkaç santim daha yukarıya gelse, gözüne zarar verebilecek bir durum vardı. Yolcuya inene kadar buz uygulaması yapıldı. Çünkü yüzü şişebilirdi. Bize gösterilen her şeyi yaptık” şeklinde konuştu.
Yaralanan Japon yolcunun yanından ayrılmayan hostes Burcu Kırmacı, “Buket Hanım’ın dediği gibi yolcumuz İngilizce bilmiyordu. Sadece Japonca konuşabiliyordu. Ben de Japonca bildiğim için yardımcı olmak için kliniğe eşlik ettim. Klinikte estetik dikiş gerekli dediler. Estetik dikişi de ‘Biz yapamayız, riskli olur, iz kalır’ dediler. Hastaneye gitmesi gerektiğini söylediler. Benim uçuşum bitmişti. İndiğimizde sabah 5 gibiydi. 2 kişilerdi zaten. Yanındaki yolcu da İngilizce bilmiyordu. Hangi hastaneye gidilecek denildiğinde yapabileceğimiz bir şey yoktu. Ben de Halkalı’da oturuyorum. Halkalı tarafında özel bir hastaneye gittik. Orada dikişini yaptılar. Yolcunun da izniyle uygun bir dikiş yaptılar. Daha sonra uçuşun devamı olduğu için uçuş raporu gerekiyordu. Düşmüştü çünkü uçakta. Uçağa alınmama ihtimali vardı. Uçuş raporunu aldım. Tekrar havalimanına döndük. İlaçları vardı. İlaçlarını havalimanından aldım. Daha sonra kontuara bilgi verdim. Kapı numaralarını öğrendim. Onlara anlattım. Daha sonra vedalaşıp evime 10-10.30 gibi döndüm” dedi

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder