30 Nisan 2015 Perşembe

Kovan - Vida Sistemlerinde Aşınma Mekanizması


Kovan - vida sistemlerinde kovan ile vida arasındaki temas ve sürtünmeden dolayı adezyon meydana gelirken, kovan ve vida içerisindeki hammaddenin yüzeylerle temasından dolayı ise abrazyonla aşınma meydana gelir. Ayrıca bu fiziksel aşınmaların yanı sıra, kimyasal olarak korozif etkiler sebebi ile kor

Aşınmaları engellemek için kovan - vida sistemlerinde aşınma mekanizmalarını kendi içerisinde gözden geçirmelidir.
Adhezif Aşınma
Yüzeyler ne kadar iyi işlenmiş ve parlatılmış olursa olsun, mikroskop altında incelendiğinde küçük çukurlar ve tepeciklerden meydana gelmiş bir yapı görünür. Düzgün varsaydığımız bu yüzeylerdeki mikro bozukluklar aşınmanın meydana gelişinin sebebidir.
Birbirine temas eden iki yüzey arasında sürtünme ile oluşan ısı, aslında iki yüzey arasında bir mikro kaynak oluşmasına sebep olur. Bu mikro kaynak sebebiyle yüzeylerde oluşan kopmalar ve çukurlaşmalar iki yüzeyin birbirine teması devam ettiği sürece meydana gelir.
Netice olarak, adhesif aşınma, her iki metalin birbirinin yüzeylerinde mikro kaynaklar yaratma kabiliyetlerinin yüksekliğine ve bu meteyellerin kendi yarattıkları abresif mikro kaynak parçacıklarının yüzeylere verdikleri zarara dayanma  kabiliyetlerine bağlıdır.
Abrasif Aşınma
Genel olarak malzeme yüzeylerinin kendisinden daha sert olan partiküllerle basınç altında etkileşip sert partikülün malzeme yüzeyinden parça koparmasına abrasif aşınma denir.
Kovan ve vida arasında iki tür mekanizma ile abrasif aşınma meydana gelebilir.
1. Kovan ile vida yüzeyleri arasında pürüzlülükten doğan ve sert olan yüzeyin daha yumuşak olan yüzeyi aşındırması ile sonuçlanan bir aşınma gözlenir. Bu sebeple kovan ve vida malzemelerinin benzer sertliğe sahip olmasına dikkat edilmelidir.
2. Plastik içerisindeki sert dolgu malzemeleri veya cam elyaf gibi katkılar kovan iç yüzeyi ile vida üzerinde taşınırken bu sert partiküller kovan ve vida ile temas ettikleri yüzeyleri parçacıklar kopararak aşındırırlar.
Korozif Aşındırma
Korozif aşınma malzeme yüzeyinde meydana gelen kimyasal reaksiyonlar sonucu malzeme yüzeyinden parçaların kopması ile açıklanabilir. Plastik teknolojisinde fluoro polimerler, yanma geciktirici rezinler, korozif volatil maddeler içeren kampaundlar ve pelletezing rezinler kovan ve vida yüzeyi ile kimyasal reaksiyona girerek bu yüzeylerde 'karıncalanma' şeklinde tabir edilen delikli bir yüzeye sebep olurlar.
Korozif malzeme çalışılan sistemlerin özellikle çalışılan malzemenin korozif özelliğine uygun şekilde seçilmiş malzemeler olmasına dikkat edilmelidir. Paslanmaz çelikler ve özel bimetalik kaplamalar korozyona karşı alınabilecek en önemli önlemlerdir.

Davutoğlu: 'Taşeron İşçi Uygulamasına Son Vereceğiz'

Yol-İş Sendikası toplantısında binlerce karayolu işçisine kadro müjdesi veren Başbakan Davutoğlu, "Artık asıl iş yapan hiç kimse taşeron işçisi olarak çalıştırılmayacak. Net bir ayrım getiriyoruz." dedi.


Başbakan Ahmet DavutoğluYol-İş Sendikası toplantısında 6 bin 417 taşeron işçisinin kadroya alındığını açıkladı. İşçilere kadro müjdesi veren Davutoğlu, "Asıl iş yapılan alanlarda kesinlikle taşeron işçi uygulamasına son vereceğiz" dedi.
Taşeron işçi sorununa çözüm bulma konusunda çalışmalarının sürdüğünü söyleyen Davutoğlu, taşeron işçilerin yaptıkları işlere göre sınıflandırılacağını vurguladı. Davutoğlu, şöyle devam etti:
'Asıl işi yapanlar artık taşeron işçi olmayacak'
"Artık asıl iş yapan hiç kimse taşeron işçisi olarak çalıştırılmayacak. Net bir ayrım getiriyoruz. Asıl iş yapanlar, yardımcı iş yapanlar, bunları tanımlayacağız. Bakanlar Kurulu'na bu yetki verildi ve o günden bu güne bütün kurumlarımızla, bütün bakanlıklarımızla tek tek tasnif ediyoruz, belirliyoruz. Asıl iş yapılan alanlarda, kesinlikle taşeron işçi uygulamasına son vereceğiz. Yardımcı iş hizmet alımı olan alanları da tek tek tanımlayıp, sınırlayacağız.Teknoloji gerektiren alanlarda, belli ihtisas alanlarında yardımcı iş uygulamasına devam edeceğiz. İlk adım olarak işte sizlere, karayollarında çalışan taşeron işçilerimize kadro imkanı veriyoruz."

Ford Otosan Dev Ar-Ge Merkezini Açtı

Ford Otosan 1200’ü aşkın çalışanla Türkiye’nin tek yerleşkedeki en büyük Ar-Ge merkezini dün törenle açtı.Merkezde Türkiye’de bir ilk olan Sanal Gerçeklik Laboratuvarı da bulunuyor.


Cirosunun yaklaşık yüzde 3’ünü Ar-Ge faaliyetlerine ayıran Ford Otosan; Türkiye’nin tek yerleşkedeki en büyük Ar-Ge merkezi olan Sancaktepe Ar-Ge Merkezi’ni törenle hizmete açtı. Açılış törenine, Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık’ın yanısıra Koç Holding Yönetim Kurulu Şeref Başkanı Rahmi M. Koç, Koç Holding Yönetim Kurulu Üyesi ve Ford Otosan Yönetim Kurulu Başkanı Ali Y. Koç, Ford Avrupa Operasyonlar Başkanı Barb Samardzich, Koç Holding CEO’su Levent Çakıroğlu, Koç HoldingOtomotiv Grup Başkanı Cenk Çimen, Ford Otosan Genel Müdürü Haydar Yenigün, Ford Otosan Genel Müdür Başyardımcısı Will Periam ve Ford Otosan çalışanları katıldı.
Türkiye otomotiv sektörünün Ar-Ge alanındaki en köklü ve geniş kapsamlı faaliyetlerini gerçekleştiren Ford Otosan’ın 68 milyon TL’lik yatırımla hayata geçirdiği Sancaktepe Ar-Ge Merkezi’nde 1.200’ü aşkın çalışan, Ford Otosan’a ve Türkiye’ye katma değer yaratmaya devam edecek. Temeli Temmuz 2013’te atılan ve 38 bin metrekarelik bir alan üzerine inşa edilerek 2014’ün sonunda faaliyete geçirilen merkez; Türkiye’de bir ilk olan Sanal Gerçeklik Laboratuvarı’nın (CAVE) yanısıra motor yazılımı yapılan HIL Laboratuvarı ve Tasarım Stüdyosu ile tüm dünyaya Türkiye’den araç ve motor geliştirmeye devam edecek.
Törende bir konuşma yapan Koç Holding Yönetim Kurulu Üyesi ve Ford Otosan Yönetim Kurulu Başkanı Ali Y. Koç şunları söyledi: “2007-2014 yılları arasında Topluluğumuz, Ar-Ge’ye yaklaşık 4,5 milyar TL yatırım yapmıştır. Bünyemizde bulunan 14 Ar-Ge merkezimizde 3.000’i aşkın mühendisimiz görev yapmaktadır. Bu rakam, ülkemizdeki Ar-Ge merkezlerinde çalışan, tescil edilmiş mühendis ve doktoralı mühendisin yüzde 20’sini teşkil etmektedir. Tüm bu yatırımlarımızın sonucu olarak, geçen yıl 563 yeni patent başvurusu yaptık. Son 5 yılda Türkiye’den dünyaya 300 milyon doları aşan mühendislik ihracatı yaptık. Bu rakamın önümüzdeki yıllarda giderek artacağını öngörüyoruz. Zira Türk mühendisi ve işçisinin gücüyle tasarlanıp üretilen, fikri mülkiyet haklarının yüzde yüzüne sahip olduğumuz Cargo kamyon ve Ecotorq motorumuzun dünyanın en büyük kamyon pazarı olan Çin’de üretilmek üzere Çin’in JMC firması ile lisans anlaşması imzaladık. Böylelikle Ford Otosan, Türkiye otomotiv sektörünün bu ölçekte “teknoloji ihracatı” gerçekleştiren ilk şirketi olmuştur. Hükümetimizin 2023 hedefleri arasında bulunan, “Cironun yüzde 3’ü kadar Ar-Ge harcaması hedefi”ne de, 2013 yılı itibariyle ulaşmış bulunuyoruz. Şirketimizin Ar-Ge ve ürün geliştirme kabiliyetleri geliştikçe, ülkemize yeni proje çekme potansiyelimiz de artıyor.”
Törene katılan Ford Avrupa Operasyonlar Başkanı Barb Samardzich da konuklara hitap etti. Sancaktepe Ar-Ge Merkezi’nin temel atma töreninde de bulunduğunu belirten Samardzich şunları söyledi: “Bu muhteşem Ar-Ge Merkezi’nde çalışan ve gelecekte çalışacak olan mühendisler dünyanın en iyi eğitimli ve yetkin mühendisleri arasında yer alıyor. Bu mühendisler, araç ve motor sistemlerini tasarlayıp, geliştirip test edebilecek yetkinliğe ve deneyime sahip bu takımın bir parçası olarak, yeni Ar-Ge merkezinde daha da iyisini başaracak. Ford 3 yıl önce Avrupa’nın 7’nci en büyük ticari araç markası iken 2015’te birinciliğe yükseldi. Yeni modellerimizin katkısıyla Avrupa’nın ikinci en çok satan otomobil markası konumumuzu da pekiştirdik. Bu büyük başarıda Ford Otosan ve çalışanlarının önemli katkıları bulunduğunu belirtmek isterim.”

Dış Ticaret Açığı Artıyor

Mart ayında dış ticaret açığı yüzde 17,2 artarak 6 milyar 154 milyon dolara yükseldi.İhracat yüzde 14,4, ithalat yüzde 6,1 azaldı.

Türkiye İstatistik Kurumu ile Gümrük ve Ticaret Bakanlığı işbirliğiyle oluşturulan geçici dış ticaret verilerine göre; ihracat 2015 yılı Mart ayında, 2014 yılının aynı ayına göre yüzde 14,4 azalarak 12 milyar 570 milyon dolar, ithalat yüzde 6,1 azalarak 18 milyar 723 milyon dolar olarak gerçekleşti.
Mart ayında dış ticaret açığı yüzde 17,2 artarak 5 milyar 251 milyon dolardan 6 milyar 154 milyon dolara yükseldi.
İhracatın ithalatı karşılama oranı 2014 Mart ayında yüzde 73,7 iken, 2015 Mart ayında yüzde 67,1’e düştü.
Mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış seriye göre ihracat yüzde 5,6 azaldı
Mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış seriye göre; 2015 Mart ayında bir önceki aya göre ihracat yüzde 5,6, ithalat yüzde 3,5 azaldı. Takvim etkilerinden arındırılmış seriye göre ise; 2015 yılı Mart ayında önceki yılın aynı ayına göre ihracat yüzde 14,4, ithalat yüzde 8,8 azaldı.
İhracat yüzde 14,4, ithalat yüzde 6,1 azaldı
Türkiye İstatistik Kurumu ile Gümrük ve Ticaret Bakanlığı işbirliğiyle oluşturulan geçici dış ticaret verilerine göre; ihracat 2015 yılı Mart ayında, 2014 yılının aynı ayına göre yüzde 14,4 azalarak 12 milyar 570 milyon dolar, ithalat yüzde 6,1 azalarak 18 milyar 723 milyon dolar olarak gerçekleşti.
Dış ticaret açığı yüzde 17,2 arttı
Mart ayında dış ticaret açığı yüzde 17,2 artarak 5 milyar 251 milyon dolardan 6 milyar 154 milyon dolara yükseldi.
İhracatın ithalatı karşılama oranı 2014 Mart ayında yüzde 73,7 iken, 2015 Mart ayında yüzde 67,1’e düştü.
Mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış seriye göre ihracat yüzde 5,6 azaldı
Mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış seriye göre; 2015 Mart ayında bir önceki aya göre ihracat yüzde 5,6, ithalat yüzde 3,5 azaldı. Takvim etkilerinden arındırılmış seriye göre ise; 2015 yılı Mart ayında önceki yılın aynı ayına göre ihracat yüzde 14,4, ithalat yüzde 8,8 azaldı
Yüksek teknolojili ürünlerin imalat sanayi ihracatı içindeki payı yüzde 3,7 oldu
Teknoloji yoğunluğuna göre dış ticaret verileri, ISIC Rev.3 sınıflaması içinde yer alan imalat sanayi ürünlerini kapsamaktadır. Mart ayında ISIC Rev.3’e göre imalat sanayi ürünlerinin toplam ihracattaki payı yüzde 94’tür. Yüksek teknoloji ürünlerinin imalat sanayi ürünleri ihracatı içindeki payı yüzde 3,7, orta yüksek teknolojili ürünlerin payı ise yüzde 30,6’dır.
Yüksek teknolojili ürünlerin imalat sanayi ithalatı içindeki payı yüzde 13,5 oldu
İmalat sanayi ürünlerinin toplam ithalattaki payı yüzde 78,8’dir. Yüksek teknolojili ürünlerin 2015 Mart ayında imalat sanayi ürünleri ithalatı içindeki payı yüzde 13,5, orta yüksek teknolojili ürünlerin payı ise yüzde 44,6’dır.

Periscope Çok Başarılı

Twitter'ın mobil canlı yayın uygulaması Periscope, beklentileri aşan başarısı ile dikkat çekiyor. Uygulama 10 günde 1 milyon kullanıcı kazandı. İşte Periscope'tan detaylar.

Canlı yayın uygulamaları son dönemde çok popüler olmaya başladı. Ülkemiz geliştiricilerinin de yöneldiği, bu alanda geliştirilen Butterfly TV uygulaması, büyük beğeni kazanmış durumda.
Periscope'un en güçlü rakibi olan Meerkat ise Android platformuna gelmeye hazırlanıyor. Ancak yine de bu alanda geliştirilen hiçbir uygulama, arkasında Twitter'ın yer aldığı Periscope kadar popüler değil.
Hızla gelişen canlı yayın uygulaması Periscope'tan, kısa süre önce yeni bir haber geldi. Twitter'ın paylaştığı üzere Periscope, tam 10 günde 1 milyon kullanıcı daha kazanmış.
Ancak görünen o ki Periscope gelişirken, Periscope'un sahibi olan Twitter gerilemeye devam ediyor. Pek çok yenilikle gündeme gelse de ekonomik olarak yükseliş göstermeyen Twitter, 2015 yılının ilk çeyreği itibariyle, resmi olmayan söylentilere göre %6 zararda.

Airbus'ta Türk İmzası Genişliyor

TUSAŞ, Airbus A320 Ailesi uçaklarının 18 numaralı gövde panelinin ardından 19 numaralı gövde panelinin de üretimini gerçekleştirecek.

Türk Havacılık ve Uzay Sanayii AŞ (TUSAŞ/TAI), Airbus A320 Ailesi uçaklarının 18 numaralı gövde panelinin ardından 19 numaralı gövde panelinin de üretimini gerçekleştirecek. TUSAŞ ayrıca A330 kuyruk dümeninin ilk teslimatını gerçekleştirdi.
TUSAŞ'ta düzenlenen imza ve teslimat törenine TUSAŞ ve Airbus'ın üst düzey yöneticileri ile savunma sanayinin taraflarının temsilcileri katıldı.
TUSAŞ Genel Müdürü Muharrem Dörtkaşlı, TUSAŞ için önemli bir gün yaşadıklarını ifade ederek, "Bugün sadece A330 Family Rudder teslim etmiyoruz aynı zamanda tek koridorlu uçaklarının 19. bölüm kabuğunun ve varillerinin üretilmesi için yeni anlaşma imzalıyoruz" diye konuştu.
Global havacılığın lideri Airbus ile Türk havacılığının lideri TUSAŞ arasındaki ilişkilerin karşılıklı güven temeline dayanarak geliştiğini belirten Dörtkaşlı, "TUSAŞ'ın 2005'te Airbus'tan yaptığı ciro 10 milyon dolardı. 2010'da 30 milyon dolara yükseldi ve 2015'te 175 milyon dolar bekliyoruz. 2020 yılında hali hazırdaki programlarla iki katına çıkarak 330 milyon dolara ulaşmayı bekliyoruz" dedi. 
Airbus ile TUSAŞ arasındaki ilişkinin müşteri ve tedarikçi ilişkisinden farklı olarak daha fazla büyümek için bir stratejik ortaklık olduğunu vurgulayan Dörtkaşlı, işbirliğini artırmak ve Airbus'a daha iyi servis sağlamak için Avrupa'da genişlemeyi planladıklarını kaydetti.
Dörtkaşlı, "Hayal ettiğimiz bir şeydi ama hayalimizin sonu değil. Uçağın gövdesindeki arka 2 parçası bizim. Burada bırakmayacağız. Biraz daha var arkasında (uçağın kuyruk kısmı), sonuna kadar. Bunda da başarılı olacağız" diye konuştu.
TUSAŞ Yönetim Kurulu Başkanı Nejat Bilgin de iki şirket arasındaki ilişkinin kaliteli ürünler, rekabetçi ve zamanında teslimle güven inşasına dayalı olarak büyüdüğünü söyledi.
Türkiye'nin havacılık sektörünün hızla geliştiğine dikkati çeken Bilgin, TUSAŞ'ın büyük hissedarı olarak Türk Silahlı Kuvvetleri Güçlendirme Vakfının, zorlayıcı ve rekabetçi ortamda şirketin ticari havacılıkta büyümesini desteklediğini vurguladı.
Bilgin, Airbus ile TUSAŞ arasındaki ilişkinin geleceğinin parlak ve her iki tarafın da yararına olduğunun açıkça görüldüğünü kaydetti.
Airbus Grup ve Airbus Satın Alma Direktörü Klaus Richter, "TUSAŞ'ın kaliteli işçiliği, rekabetçi fiyatları ve zamanında teslimat performansı, modern uçak ailelerimizle Türkiye pazarındaki varlığımızı ve var olan işbirliğimizi artırmanın yolunu açtı. Airbus ve TUSAŞ'ın genel işbirliğine bakacak olursak TUSAŞ'ın A400M ve A350 XWB programlarındaki performanslarının da gözardı etmemeliyiz. İki program da şu anda seri üretim artışı fazında ve teslimatlarda takvimlendiği gibi gerçekleşiyor" dedi.    
Konuşmaların ardından şirketler arasındaki yeni iş paketine ilişkin sözleşme Airbus ve TUSAŞ üst düzey yöneticileri tarafından imzalandı.
Parçalar gövdenin önemli bir kısmını kapsıyor 
Airbus ve TUSAŞ arasındaki işbirliği yaklaşık 20 yıl önce A320 ailesi uçaklarının 18 numaralı gövde panellerinin üretimi ile başladı. TUSAŞ, bu panelleri üreten tek tedarikçi olarak çalışmaya devam ediyor.
Airbus'ın çift kaynaktan tedarik stratejisi ve şirketin büyümesini desteklemek amacı ile imzalanan yeni anlaşma ile TUSAŞ, Airbus A320 Ailesi uçaklarının bir başka gövde paneli olan 19 numaralı gövde panelini üretme sorumluluğunu aldı. 
18 ve 19 numaralı gövde panelleri Airbus A320 Ailesi uçaklarının gövdelerinde önemli bir yüzeyi kaplıyor. Bu önemli parçaların imalatı ile TUSAŞ, Airbus'ın çok satan uçak ailesinin artan üretiminde de daha fazla sorumluluk üstlenmiş oluyor.
Şirketler arasında 2 yıl önce imzalanan anlaşma sonucunda üretilen ilk A330 kuyruk dümeni (rudder) ise uçağın kritik kontrol yüzeylerinden bir tanesini oluşturuyor. Bu parça karbon fiber malzemeden üretiliyor. İlk teslimatın başlaması ile TUSAŞ, A330'lar üretildiği sürece bu önemli parçanın tek tedarikçisi olmaya devam edecek. 
TUSAŞ, Airbus'a daha büyük ve zor parçalar üretmek için sürekli olarak metotlarını, prosedürlerini ve mühendislik yeteneklerini geliştirerek ve havacılık endüstrisinde kullanılan yapısal parçaları üreten yerli sanayi firmalarına yatırım yaparak Türkiye'de kuvvetli bir tedarik zinciri oluşturmayı amaçlıyor.

29 Nisan 2015 Çarşamba

Kentsel Dönüşüme Plastik Ördekli Protesto


Sırbistan'ın başkenti Belgrat’ta kentsel gelişim projesine itiraz eden şehir halkı, dev bir ördekle planı protesto etti.

BBC Türkçe'nin haberine göre, Sava Nehri kıyısı boyunca uygulanması öngörülen projenin Belgrad'ın görüntüsünü tamamıyla değiştireceğini savunan protestocular, ellerinde plastik ördeklerle başkent sokaklarına döküldü.Sırpçada "patka" (ördek) sözcüğü genellikle "yolsuzluk" için kullanılıyor. Dolayısıyla protestocular da kentsel dönüşüm projesine itirazlarını ifade etmek için ördeği sembol olarak seçti.
Twitter'da da ördekli protesto yürüyüşünden fotoğraflar #pokazimoimpatku (Onlara ördeği geri verelim) etiketiyle paylaşıldı.
Bulvar gazetesi Blic'in haberine göre, proje kapsamında, Sava Nehri boyunca bir iş merkezi, Balkanların en büyük AVM'si ve 17 bin kişinin yaşayacağı konutların inşa edilmesi öngörülüyor.

PA Poliamit Nedir?

Poliamit Zinciri

Poliamit, peptid bağları tarafından bağlanmış monomerler içeren bir polimerdir. Doğal olarak (proteinler, yün, ipek) da oluşabilirler, suni olarak (naylon, kevlar, sodyum (poli)aspertat) da yapılabilir. 

Poliamitler, amid birimler içeren uzun zincir polimerlerdir.( N-H-C=O) Bu polimerler, bir asidin amit ile polimerizasyonundan elde edilmektedir. Örneğin; Poliamit 6.6 (PA 66) adipik asitin heksametilediyenamin ile reaksiyonundan elde edilir.
Poliamit 66 veya naylon 66 ( PA 66) ilk olarak 1935 yılında Dupont tarafından geliştirilmişken, Poliamit6 veya naylon6 ( PA 6) ilk olarak 1952’de geliştirildi.
Poliamitler, mükemmel performans dengesi ve maliyetinden dolayı mühendislik polimerleri içinde en geniş kullanılan polimer familyaları arasındadır.
Poliamitlerin temel kullanım alanları şunlardır;
Otomotiv
Elektrik& elektronik
Elektrikli güç aletleri; Yuvalar ve dahili parçalar
Spor; Kayak tutturucuları, iç hat patenleri ( in –line skates)
Raylar; Ray pedleri
Döküm tekerler
Mobilya;
Muhtelif Aplikasyonlar
Off Shore Tubing
Ambalaj Filmleri

Otomotiv Yan Sanayiciler Enjeksiyon Eğitimi Aldı


TOSB Otomotiv Yan Sanayi İhtisas Organize Sanayi Bölgesi plastikler hakkında genel bilgiler içeren ücretsiz eğitim verdi.

TOSB Bölge Müdürlüğü seminer salonunda 17 Nisan 2015 Cuma günü “ Plastik Enjeksiyon ” eğitimi yapıldı. Başlangıç seviyesinde olan bu eğitime katılım ücretsiz olup, TOSB üyelerinin çalışanlarından 22 kişi katılım gösterdi. 
Plastikler hakkında genel bilgiler (üretimi, sınıflandırması, özellikleri vb.), plastiklerin şekillendirme yöntemleri, plastiklerin enjeksiyon çalışma koşulları, plastiklerin renklendirilmesi, plastiklerin güçlendirmek için kullanılan katkılar, plastiklerin kaynakla birleştirilmesi, plastiklerin boyanması ve plastiklere uygulanan testleri içeren konular hakkında katılımcılara bilgiler verilmiştir. Yakın bir tarihte daha detaylı bilgilerin yer alacağı ileri seviyede eğitim planlanacak.

Silikondan Bukalemun Deri Çağı

Renk değiştiren silikon

Renkten renge giren süper ince silikon deri aktif kamuflaj çağını başlatıyor.

California Üniversitesi, Berkeley araştırmacıları isteğe göre şekil değiştiren yapay deri ürettiler. Bukalemun gibi renkten renge giren süper ince silikon deri “aktif kamuflaj” çağını başlatıyor.
Artık deri ceketlerle ayakkabılar modaya göre renk ve desen değiştirecek, bukalemun deriden üretilen giysilerin modası geçmeyecek. Yapay deri sayesinde asker kamuflajları da renk değiştirerek her türlü ortama uyum sağlayacak. Ancak bukalemun teknolojisi modayla sınırlı değil.
Işığın yüzde 83’nü yansıtıyor
Bukalemun deri pigment ve boya kullanmıyor. Bunun yerine sadece belirli dalga boylarını yansıtan mikroskobik aynalara karşılık gelen süper ince çiziklerden yararlanıyor.
Yapay deriyi oluşturan 120 nanometre kalınlığındaki silikon film üzerinde bulunan çizikler sadece belirli renkleri yansıtıyor. Ancak deri esneyip büküldükçe çiziklerin açısı değişiyor. Kırmızıyı yansıtan çizgiler gölgede kalırken maviyi yansıtan çizikler açığa çıkıyor ve derinin maviye bürünmesini sağlıyor.
Bukalemun deri ışığın yüzde 83’nü yansıtarak en parlak ve canlı renklerin üretilmesine izin veriyor. Ancak pastel renkleri de büyük kolaylıkla üretiyor: Bükülen deriyi kaplayan çiziklerin arasındaki mesafenin değişmesi, çiziklerin açısına ince ayar yapar yaparak koyu yeşil gibi renk tonlarını da üretiyor.
Normalde çiziklerin arasında 25 nanometre mesafe bulunuyor ama eğilip bükülme sırasında bu mesafe daralıyor. Bukalemun deriyi oluşturan silikon filmde daha ince ve birbirine daha yakın çizikler açarak yapay derinin renk ve desen çözünürlüğünü yükseltmek mümkün.
Bu daha başlangıç
Bukalemun derinin prototip haliyle modaya göre renk değiştiren ceketlerde kullanılması pek mümkün değil. Çünkü ceket vücutta kıvrıldıkça rastgele renklere bürünecek. Bu tür değişken ceketler de bir gün moda olabilir, ama asıl marifet istediğimiz zaman istediğimiz renge giren bukalemun deriler üretmek.
Gelecekte bu da mümkün olacak. Bilim adamları deriye düşük voltajlı elektrik akımı verildiği zaman yüzeyindeki mikro pulların, hatta moleküllerin yer değiştireceği materyaller geliştiriyor. Bu tür akıllı boyalar kumaş ve deride renk değiştirerek hep moda olan ilk giysilerin satışa sürülmesini sağlayacak.
Bukalemun deri teknolojisiyle üretilen ve renkten renge giren otomobiller, duvarlar, dış cephe kaplamaları, mobilyalar ve halılar büyük gelecek vaat ediyor. Ancak konfor, üretim, sanat ve moda bu sayede yeni bir boyut kazanırken endüstriyel tasarımcılar için zor bir dönem başlıyor.
Bugüne kadar satın aldığımız mobilyalarla giysiler renk ve desen değiştirmiyordu. Oysa bukalemun deri, 4B printerda basılan ve vücuda göre şekil değiştiren elbiselerde olduğu gibi dinamik tasarım dönemini başlatıyor. Şekil, renk ve desen değiştiren ürünlerin rekabetinde hangi markaların öne çıkacağı merakla bekleniyor.

Körfez Plastik ve Polimer Fuarında Yerinizi Alın

Ortadoğu Bölgesi içerisindeki Ana petrol endüstrisi, yeni teknolojiler ortaya çıktıkça ve yeni küresel piyasalar açıldıkça hızlı bir şekilde gelişiyor.
Plastik dönüştürme şirketlerinin sayısının en yüksek olduğu ülkelerin Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri olması nedeniyle, polimerlere ve reçinelere ilişkin yeni ürün geliştirme ve uygulamalarında ciddi bir potansiyel bulunuyor ve bu potansiyel ve gelişmiş makine ve teknolojileri gerekli kılıyor. Bu da Abu Dhabi'de 8 - 10 Eylül 2015 arasında gerçekleştirilecek olan Körfez Plastik ve Polimer Şovunu (GPPS) piyasadaki potansiyellerden faydalanmak için ideal bir ortam haline getiriyor.
An itibariyle KİK (Körfez Arap Ülkeleri İşbirliği Konseyi) içerisindeki polimer satışları 23.8 Milyar Dolar civarında ve bu rakam yılda yüzde 20'nin üzerinde bir hızla artış gösteriyor. Bu da bölge içerisindeki endüstrinin ve, KİK içerisinde iş yapmayı hedefleyen tedarikçilerin piyasa potansiyelinin büyük ölçekte olduğunu ortaya koyuyor.
Önümüzdeki beş yıl boyunca KİK içerisinde üretilen polimer ürünlerinin sayısı iki katına çıkacakken, 2018 itibari ile KİK içerisindeki toplam polimer kapasitesinin 35.9 milyon tona ulaşması bekleniyor. Aynı dönemde, ek olarak 11.3 milyon tonluk polimer kapasitesi devreye girecek ve bunun yüzde 22'si yeni ürünlerden olacaktır.
Bölgede artan taleplerin hızına yetişmek için, bölgenin en çok beklenen plastik ve polimer endüstrisi fuar olan GPPS, Birleşik Arap Emirlikleri'nin başkenti olan Abu Dhabi'de gerçekleştirilecek ve Körfez Plastik Boru Akademisi, Plastik Mühendisleri Topluluğu, Mısır Plastik İhracatçılar ve İmalatçıları Birliği ve AmCham Abu Dhabi tarafından resmi olarak desteklenmektedir. Bu fuar 8 - 10 Eylül 2015 tarihlerinde Abu Dhabi Ulusal Fuar Merkezi'nin (ADNEC) görkemli ve özel Fuar alanında gerçekleştirilecek olup, plastik hammaddesi, makine, ekipman ve mamul ürünleri tek çatı altında bir araya getirme misyonunu üstlenmektedir. Bu sergide ayrıca endüstrinin bu yanındaki artan taleplere cevap vermek adına, sürdürülebilir, ayrıştırılabilir plastikler üzerine odaklanılacaktır.
GPPS, Hindistan, Türkiye, Mısır, Suudi Arabistan, ABD, Birleşik Krallık, İtalya, Almanya, Tayvan, Çin, Birleşik Arap Emirlikleri ve çok daha fazla ülkeden küresel misafirler ağırlayacak. GPPS'in bu muazzam pazarın ihtiyaçlarını kapsadığından emin olmak için, fuar yedi özel ürün bölgesine ayrılmıştır:
1.      Plastik Konvertörler;
2.      Makineler, Laboratuvar ve Kontrol Ekipmanları;
3.      Polimerler ve Materyaller;
4.      Baskı Çözümleri;
5.      3B Baskı;
6.      Geri dönüşüm;

7.      Ambalajlama ve Boru Tesisatı için Plastik Ürünler.

28 Nisan 2015 Salı

Plastik Parça Yüzeyinde Yuvarlak Halkalar


Nedeni; Makinada; 

Enjeksiyon basıncı çok düşük olabilir.
Enjeksiyon basıncı çok düşük olabilir.
Makine zona ısıları arızalı olabilir.
Kalıpta;
Kalıp sıcaklığı çok düşük olabilir.
Kalıp soğutma yüzeyinde farklı desen oluşmuş olabilir.
Kalıp soğutma sisteminde arıza olabilir.

Malzemede;
Malzeme eriyik sıcaklığı düşük olabilir.
Malzeme nemli ve ıslak olabilir.
Malzeme olması gereken spee değerlerini karşılamıyor olabilir.
Boyada;
Masterbach boyanın tam kurumuş olması gerekir.
Masterbach formülasyonda, seçilmiş olan taşıyıcının ana hammadde ile akışkanlık paralelliği olmasına dikkat edilmeli.
Çözümler;
Enjeksiyon hızı arttırılmalı.
Enjeksiyon basıncı arttırılmalı.
Makine zone ısıları arızalı ise yeniden kalibre edilmeli.
Eriyik sıcaklığı arttırılmalı.
Kalıp sıcaklığı arttırılmalı.
Kalıp deseni kontrol edilmeli.
Malzemenin nemli veya ıslak olup olmadığı kontrol edilmeli.
Masterbach boya ile ilgili yukarıda belirtilmiş parametreler kontrol edilmeli.

Plastikçilerin Başucu Kitapları Çıktı

Plastik işleme teknikleri el kitabı, plastik sektörü için çok dilli sözlük ve Dünya Plastik Atlası-Amerika cildi çıktı.

PAGDER Plastik Sanayicileri Derneği, dış ticaret odaklı çalışmalar, sektörel sorunlar kadar sektörün eğitim ve bilgi altyapısının gelişimine de katkı üretmek için çalışmalar yürütüyor.
Bu çalışmalar kapsamında 2015 yılının ilk çeyreğinde “Plastik İşleme Teknikleri El Kitabı” “Plastik Sektörü için Çok Dilli Sözlü" ve “Dünya Plastik Atlası-Amerika” olmak üzere sektörümüze üç adet önemli teknik yayın sunuldu.
“Plastik İşleme Teknikleri El Kitabı” içerisinde plastik işleme teknikleri hakkında genel bilgiler ve plastik işlemede karşılaşılan sorunlara yönelik çözüm önerileri, “Plastik Sektörü İçin Çok Dilli Sözlük” içerisinde plastik ve plastik işleme makinaları sektöründe yaygın olarak kullanılan kelimelerin ve terimlerin Türkçe, İngilizce, Almanca, İtalyanca ve Fransızca olmak üzere küresel anlamda kabul görmüş 5 ana dilde çevirisi yer almaktadır. “Dünya Plastik Atlası-Amerika” cildi ise Türkiye plastik sektörünün hangi pazarlarda önemli bir performans sergilediğini, hangi pazarlarda performansının düşük olduğunu ve hangi ürünlerin hangi pazarlarda rekabetçi olabileceklerini geniş bir yelpazede analiz etmektedir.

Filmler Gerçek Oldu, İnsansı Robotlar Geliyor

İnsansı özelliklere sahip Aiko Chihira isimli robot danışman olarak insanları karşılıyor.
Toshiba tarafından üretilen ve insansı özelliklere sahip Aiko Chihira isimli robot, Japonya'nın başkenti Tokyo'da bulunan Nihonbashi Mitsukoski alışveriş merkezinin danışma bölümünde insanları karşılıyor. Bu robotun sunumu ilk kez geçen yıl Japonya'da teknoloji salonunda yapılmıştı. Ocak ayında ise Amerika Birleşik Devleri'nde kendisini gösterdi. Ancak ilk kez büyük bir mağazada müşterilerin karşısına çıktı. 
Mağazaya girenler, başını sallayarak ve göz kırparak "Benim adım Chihira Aiko" diyen robotla karşılaşıyor. Toshiba'nın sorumlularından biri olan Hitoshi Tokuda, kademeli olarak bir insanın rolünü alabilecek bir robot geliştirmek istediklerini söyledi.

Aiko'nun halen öğrenmesi gereken çok şey olduğu belirtiliyor. Mevcut haliyle bir insanla iletişim kurmayı henüz bilmiyor.

CNC’nin Tarihçesi


Nümerik kontrol fikri II. Dünya Savaşı’nın sonlarında ABD hava kuvvetlerinin ihtiyacı olan kompleks uçak parçalarının üretimi için ortaya atılmıştır.

Çünkü bu tür parçaların o günkü mevcut imalat tezgâhları ile üretilmesi mümkün değildi. Bunun gerçekleştirilmesi için PARSONS CORPORATION ve MIT (Massachusetts Institute of Tecnnology) ortak çalışmalara başladı.
HYDROTEL freze tezgâhını nümerik kontrol ile teçhiz ederek bu alandaki ilk başarılı çalışmayı gerçekleştirdiler. Bu tarihten itibaren pek çok takım tezgâhı imalatçısı nümerik kontrollü tezgâh imalatına başladı. İlk önceleri NC takım tezgâhlarında vakumlu tüpler, elektrik röleleri, komplike kontrol ara yüzleri kullanılıyordu. Ancak bunların sık-sık tamirleri hatta yenilenmeleri gerekiyordu. Daha sonraları NC takım tezgâhlarında daha kullanışlı olan minyatür elektronik tüp ve yekpare devreler kullanılmaya başlandı. Bilgisayar teknolojisindeki hızlı gelişmeler nümerik kontrollü sistemleri de etkilemiştir. Artık günümüzde NC tezgâhlarda daha ileri düzeyde geliştirilmiş olan entegre devre elemanları, ucuz ve güvenilir olan donanımlar kullanılmıştır. ROM (Read Only Memory) teknolojisinin kullanılmaya başlanılmasıyla da programların hafızada saklanmaları mümkün oldu. Sonuç olarak bu sistemli gelişmeler CNC’nin (ComputerNumerical Control) doğmasına öncülük etmiştir. CNC daha sonra torna, matkap vb. takım tezgâhlarında yaygın olarak kullanılmaya başlandı.

27 Nisan 2015 Pazartesi

OSB'de Doğalgaz Sorunu Çözülecek

CDk8BLBVEAAcdNs
Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Işık ile Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Yıldız, Organize Sanayi Bölgelerinin doğalgaz sorununu görüştü, OSB'lere doğalgaz götürülmesi görevi BOTAŞ'a verildi.
Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık ile Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız'ın bürokratlarıyla birlikte yaptığı toplantıda, Organize Sanayi Bölgelerine (OSB) doğalgaz götürülmesi görevi BOTAŞ'a verildi. 
Doğalgazın götürülmediği için birçok ildeki OSB'lerin yaşadığı üretim sorunu masaya yatırıldı.  Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık ile Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, bürokratlarıyla birlikte sorunun çözümü için geniş bir toplantı yaptı. 
Doğalgaz alt yapılarına ait tesis ve işletme sorunlarıyla çözüm önerilerinin ele alındığı toplantıda, OSB'lere doğalgaz götürülmesi görevinin BOTAŞ'a verilmesi kararlaştırıldı. 
Buna göre, BOTAŞ, doğalgazı 22 ildeki 25 OSB'nin kapısına kadar götürecek. İşin kalan kısmını ise OSB yönetimleri yapacak. 
'OSB'lere ilgi artacak' 
Işık, doğalgazı olmayan ve yüzde 40'ın üzerinde doluluk oranına sahip OSB'lerin tamamının sorunun çözüleceğini belirterek, 3 yıl içinde alt yapı sıkıntılarının giderilmesiyle OSB'lere ilginin daha da artacağını söyledi. 
Bazı OSB'lerde, doğalgaz olmamasından kaynaklanan üretimde yüksek maliyetler oluşabildiğine işaret eden Işık, "Bu sorunu çözmek için toplandık. Sorunu, mümkün olan en kısa sürede, gelecek 3 yıl içinde çözeceğiz. Böylece maliyetler aşağıya çekilecek, bu da piyasaya yansıyacak. Ayrıca OSB'lerde doğalgaz olunca doluluk oranı artıyor. Önceliğimiz gazı buralara götürmek. Doğalgazı olmadığı için boş kalan OSB'lerimiz, yaptığımız işbirliğiyle dolacak" diye konuştu. 
65 milyon dolarlık yatırım 
BOTAŞ, 22 ildeki 25 OSB'ye 3 yıl içinde doğalgaz götürecek. Kalkınmada öncelikli birinci ve ikinci bölgede bulunan, doluluk oranı yüzde 40'ın üzerinde olan 25 OSB için 550 kilometre uzunluğunda hat döşenecek. Projenin toplam maliyeti 65 milyon dolar olacak. Doğalgaz götürülen OSB'lerin yönetimleri, kendi yatırımlarıyla işletmelere dağıtım işini gerçekleştirecek.