Türkiye'nin yılın 7 ayında Çin'den gerçekleştirdiği demir-çelik ürünleri ithalatı miktar bazında geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 194 artarak 1 milyon 52 bin tona yükseldi.
Türkiye Çelik Üreticileri Derneği (TÇÜD) verilerine göre, söz konusu dönemde en yüksek oranlı artış uzun yarı ürün ithalatında yaşandı. Çin'den bu alanda yapılan ithalat, temmuz ayı itibarıyla yıllık bazda bin 587 katına çıkarak 96 tondan 152 bin 397 tona ulaştı.
Anılan dönemde toplam demir-çelik ithalatı da 3 katına yükselerek 1 milyon 52 bin ton olarak hesaplanırken, tutar bazında ithalat ise yüzde 52 artış göstererek 970 milyon dolara çıktı.
"Serbest ticaret kurallarına uymuyorlar"
Çin'den yapılan demir-çelik ithalatındaki son gelişmelere ilişkin AA muhabirine değerlendirmelerde bulunan TÇÜD Genel Sekreteri Veysel Yayan, bu yıl Çin'deki üretimin tüketime göre daha az düşmesinin bu ülkenin küresel piyasalara daha fazla mal satması sonucunu doğurduğunu söyledi.
Çin'in dünyaya çok düşük fiyatlarla mal sattığının altını çizen Yayan, küresel piyasanın yanı sıra Türk piyasasının da Çin çelik ürünleri tarafından işgal edildiğini dile getirdi.
"Çin, serbest ticaret kurallarına uymadan küresel piyasaları tahrip eden bir yaklaşım sergiliyor" diyen Yayan, bu ülkeyle ticaret yapılırken dikkatli olunması uyarısında bulundu.
"Türkiye'nin çelik sektörüne ihtiyacı var"
Çinli üreticilerin gerek merkezi gerekse yerel yönetimleri tarafından ciddi şekilde desteklendiklerini vurgulayan Yayan, bu ülkedeki üreticilerin ham madde olarak kullanılan hurdayı yüzde 30 daha ucuz alabildiklerini ifade etti.
Çin'de verilen bir teşvikin etkisi azalır azalmaz hemen yenisinin uygulandığına dikkati çeken Yayan, "Onların çelik sektörü önemli de bizim ki değil mi? Türkiye'nin çelik sektörüne ihtiyacı olduğu tüketimdeki artıştan belli. Türkiye'deki tesislerin kapasitesini artırabilirsek yıllık 50 milyon tona kadar üretim yapabiliriz" değerlendirmesinde bulundu.
"Dahilde İşleme Rejimi gözden geçirilmeli"
Dahilde İşleme Rejimi kapsamında Çin'den yapılan ithalatta 6 katlık artış yaşandığına dikkati çeken Yayan, bu nedenle rejime ilişkin uygulamaların gözden geçirilmesi gerektiğini ifade etti.
Yayan, Dahilde İşleme Rejiminin ithal edilen malın Türkiye'de işlenerek ihraç edilmesi esasına dayandığını hatırlatarak, şunları kaydetti:
"İhracat yapılması kaydıyla ithalat yapılınca bir şey söylemek kolay olmuyor ama burada çarpık iki husus var. Birincisi ihracat kaydıyla getirilen, muhtemelen kalitesiz, ürünler yurtiçinde satılıyor ve Türkiye'den kaliteli ürünler ihraç ediliyor. Bu da ülkeye kalitesiz ürünler girmesine yol açıyor.
İkincisi, ihracat kaydıyla malı getirmesine karşın ihracat yapmıyor ve oluşacak fiyat farklılıklarını bekliyor. Diyelim ki Çin'den ton başına 380 dolara ithal etti. Fiyatlar düşünce malı Türkiye'den bulup ihraç etmeye çalışıyor. Bu, kumara dönüşüyor. Daha sonra affedilmek için Ekonomi Bakanlığına başvuruyor."
Basiretli bir tacirin bu kapsamdaki ürünü ithal edip bir yıl bekledikten sonra satmaması gerektiğinin altını çizen Yayan, rejimin mantığına uygun olması için söz konusu ürünlerin daha kısa sürede ihraç edilmesinin önemli olduğunu belirtti.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder