PLASFED, GAPLASDER ve GSO'nun işbirliğiyle Gaziantep'te düzenlenen
"Plastik Sektörünün Gelecek Tasarımı İçin Stratejik Açılımlar" başlıklı
çalıştayda tartışılan ve ele alınan konulara paralel özel bir rapor
hazırlandı.
PLASFED (Plastik Sanayicileri Federasyonu), GAPLASDER
(Güneydoğu Plastik ve Kimya Sanayicileri Derneği) ve GSO (Gaziantep
Sanayi Odası) işbirliğiyle Gaziantep'de düzenlenen ve Türkiye plastik
sektörünün bugününü tartışarak geleceğini oluşturacak stratejik
kararların alınması amacını taşıyan "Plastik Sektörünün Gelecek Tasarımı
İçin Stratejik Açılımlar Çalıştayı" ile ilgili özel bir rapor
oluşturuldu.
Çalıştayda, PAGDER
Yönetim Kurulu Üyesi Mevlüt Çetinkaya yönetiminde düzenlenen ve arama
konferansı yöntemi ile gerçekleşen ortak oturumda tartışılan konular;
sorun ve çözüm önerileri ile sektörün geleceğini etkileyecek unsurlar
baz alınarak PLASFED ve GAPLASDER işbirliği ile oluşturulan ve GAPLASDER
tarafından basılarak sektörün hizmetine sunulması beklenen rapor,
sektörün zayıf ve güçlü yönlerini, temel sorunlarını ve çözümlerini
belirledi.
Rapora göre, Türkiye plastik
sektörünün çok çalışkan bir sektör ve bu onun en önemli güçlü
yönlerinden birini oluşturuyor. Mükemmel jeopolitik konum avantajına
sahip, ancak yerli üretimin kısıtlılığı nedeniyle yurt dışından alım
zorunluluğu bulunan hammadde ve düşük katma değerli ürünlerin yoğun
olarak üretimi gibi dezavantajları bulunuyor.
Sırasıyla, sektörün güçlü ve zayıf yönleri! Güçlü-olumlu yönler:
Türkiye, geri dönüşümde bir numara,
Mükemmel bir jeopolitik konuma sahip
Sektör yapısı pozitif bir düşünceye sahip,
Çalışkan ve cesaretli bir sektör
Plastikler, yaşamı kolaylaştıran ürünler,
Üreticiler güçlü teknolojiye sahip,
Sektörün ilk yatırım maliyeti düşük,
Sektör, en iyi ürünü üretecek yetkinliğe sahip,
Yeniliğe açık girişimlerde bulunuyor,
Sektörde faaliyet gösterenler iyi eğitimli.
Zayıf-sorunlu yönler:
Hammaddede dışa bağımlılık,
Yüksek katma değerli ürünlerin ağırlığının yüksekliği,
Birbirinden etkilenerek aynı ürün ve alanlara yönelik yatırım yapılması,
Enerji maliyetlerindeki yükseklik,
Lokomotif (lider-yönlendirici-yaratıcı) eleman sayısının azlığı,
AR-GE yatırımlarının düşüklüğü, Döviz kuruna bağımlılık
Devlet teşviklerinden yeterince yararlanamamak.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder