Gurbetçi bir ailenin ikinci çocuğu olarak 1975 yılında doğan
Hakan Çildan Türkiye’ye döndükten sonra eğitimine devam etmiş ve Erciyes
Üniversitesi’nde Makine Bölümü okumuş.
Şirkette başta tasarım departmanı olmak üzere talaşlı imalat departmanları dahil branşı ile ilgili tüm departmanlarda yetkin seviyeye gelene kadar çalışmış. ‘Bu işin içine doğan’ Hakan Çildan şuan Çildan Mekatronik Genel Müdürlüğünü yapıyor. Plastigo Dergisi için konuşan Hakan Çildan’ın öyküsü sizlerle…
Bize biraz kendinizden bahseder misiniz?
Nevşehir’in Özkonak kasabasından Almanya’nın Bremen şehrine işçi olarak giden gurbetçi bir ailenin ikinci çocuğu olarak 1975 yılında dünyaya geldim. 3 yaşımdayken Türkiye’ye kesin dönüş yapan ailem ile birlikte İstanbul’a yerleştik. İlkokulu, ortaokulu ve lise eğitimimi İstanbul’da tamamladım. 1993-1995 yılları arasında Erciyes Üniversitesi Kayseri Meslek Yüksek Okulu Makine Bölümünde eğitim gördüm. 1996-1998 yılları arasında vatani görevimi tamamladım. 1998 yılında evlendim ve aile şirketimiz olan Çildan Mekatronik Sanayi Ticaret Limited Şirketi’nde çalışmaya başladım. Şirkette başta tasarım departmanı olmak üzere talaşlı imalat departmanları dahil branşım ile ilgili tüm departmanlarda yetkin olacak seviyeye gelene kadar çalıştım. Şu an şirket organizasyonunda genel müdür pozisyonundayım. Eşim ve iki çocuğumuz ile birlikte dört kişilik bir çekirdek aileyiz.
Sektöre nerede ve nasıl başladınız?
Aslında sıkça duyduğumuz “Ben bu işin içine doğdum.” deyimi benim için tam anlamı ile geçerli oldu diyebilirim. Ailem Almanya’da işçi olarak çalışmaya devam ederken 1973 yılında Türkiye’nin ilk sanayi sitelerinden birisi olan İstanbul 4.levent Oto Sanayi Sitesi’nde Çildan Sanayi firmasını kurmuş; Klasik bir aile firması olan firmada eli iş tutabilen tüm aile fertleri çalışmaya başlamış. Yetişkinler tam zamanlı, çocuklar ise okul dışında kalan tüm boş zamanlarında çalışmış.
Eskilerin disiplin anlayışı çerçevesinde babam daha okula başlamadan önce beni sık sık firmaya götürürdü. Orada bana verilen işler ile zaman geçirirdim. O günlerden 1998 yılına kadar hafta sonu tatilleri dâhil tüm tatillerde ve boş zamanlarımda hatta lise yıllarımda okul çıkışlarında iş yerine gittim ve bana verilen görevlerde çalıştım. Bir makine atölyesinde olması gereken tüm işleri ve işçilikleri yaptım. Başta çıraklık olmak üzere torna operatörlüğü, freze operatörlüğü, matkap tezgâhı, elektrik kaynağı, oksijen kaynağı, tesviye işçiliği, vesaire hepsinde uzun sayılabilecek sürelerde mesai yaptım. Evlendikten sonra ise tam zamanlı olarak devam ettim. Çeşitli pozisyonlarda çalıştım. Sektörümüze ait çağın gereksinimi olan ve eksikliğini hissettiğim alanlarda özel eğitimler aldım.
Mesleğe başladıktan sonra hiç unutamadığınız bir anınız var mı? Var ise bizimle paylaşır mısınız?
Mekatronik alanı özelliklede tasarım kısmı çok kapsamlıdır ve çok geniş bir yelpazesi vardır. Her ne kadar tecrübe esas olsa da her yaştan, her sektörden meslekle ilgili veya ilgisiz tüm insanların fikirlerinin yer bulabileceği bir alan. Şahsi fikrim ve tüm çalışma arkadaşlarıma önerim; hangi yaş grubundan ve statüden olursa olsun size yönelen tüm eleştiri ve önerileri sabır ile dinleyip sonunda işlerine yarayan kısımlarını filtre edip almaları yönündedir. Bunun içinde sakin, saygılı ve sabırlı olmak gerekmektedir.
Yaklaşık 10 yıl önceydi; Birçok işlem istasyonundan oluşan bir montaj hattı tasarlayıp üretmiştik. Yazılımını tamamladığımız ve test çalıştırmalarına başladığımız sistemin bir istasyonunda istenilen performansı alamıyorduk. Çeşitli denemeler yapmamıza rağmen bir türlü içimize sinen sonuca ulaşamamıştık. Bir türlü devamlılık sağlayamıyorduk. O gün çalışmalar bir hayli uzamış geç vakitlere ulaşmış akşam büfeden atıştırmalık bir şeyler sipariş etmiştik. Büfeden siparişlerimizi getiren arkadaş yıllardır firmamıza girip çıkan biraz da zevzek olan bir arkadaşımız her zamanki gibi merakla ne yaptığımıza bakmaya ve üzerine vazife olmayan garip sorular sormaya başladı. Test için çalışan sistemin tam arkadaşın önünde duran problem yaşadığımız istasyonunu işaret ederek ‘’abi bunu şöyle yapsanız daha iyi olmaz mıydı?’’ şeklinde bir yorumda bulundu. O anda teknik arkadaşlar ile göz göze gelip gülmeye başladık. Arkadaşın söylediği çok basit bir detaydı fakat gerçekten çözümdü. Ertesi gün o öneriyi şekillendirerek uyguladık ve sistemi kusursuz bir şekilde çalışır hale getirdik. O gün bu gündür şartların oluştuğu her an bu hoş ve manidar kıssadan hisse anısını ilgili arkadaşlara anlatmadan geçemiyoruz.
Çildan Mekatronik hakkında bilgi alabilir miyiz? Firma ne zaman kuruldu?
Çildan Mekatronik Sanayi Ticaret Limited Şirketi Türkiye’nin ilk sanayi sitelerinden birisi olan İstanbul 4.Levent Oto Sanayi Sitesi’nde 1973 yılında kuruldu. İşçi olarak gittikleri Almanya’da yeterli eğitim, donanım ve sermayeye ulaşan birinci kuşak Çildan Ailesi hayat planı dâhilinde İstanbul’da böyle bir adım attı. Makine ve makine parçaları imalatı alanında yerli sanayiye hizmet vermeye başladı. Dönemin kısıtlı imkânları dâhilinde Türkiye’de ilk ve özel olma vasıflarını taşıyan sayısız projeyi başarı ile hayata geçirdi. Kısa sürede yaptığı makine ve makine parçalarının hassasiyeti ve kalitesi fark edildi. Başta ilaç sanayi, tekstil, matbaa, otomotiv ve gıda üretim sanayii olmak üzere birçok sektörden talep görmeye başladı. Mekanik yapının ağırlıklı olduğu ve yüksek hassasiyetin ön plana çıktığı bu sektörlere verilen hizmet sürecinde küçümsenmeyecek bir tecrübe ve alt yapı oluştu. Alttan gelen ve tahsil hayatının yanı sıra işin içerisinde yetişen ikinci kuşak Çildan fertleri 1990 lı yıllarda birer birer firmaya adapte olmaya başladı. Bu girişler Çildan Mekatronik in hatırı sayılır bir fizik ve beyin gücüne ulaşmasını sağladı.
Çildan Mekatronik kurulduğu günden bu güne kadar yaptığı işin bilincinde olarak makine endüstrisindeki ve güncel teknolojideki gelişmeleri sürekli takip etti. Yurtiçindeki ve yurtdışındaki gelişmeler ile yakından ilgilendi. İlgili üretim sektörlerinde gelinen noktada ihtiyaç duyulan mekatronik sistemlerin oluşturulması için gerekli olan mekanik tasarım, mekanik üretim, mekanik montaj, elektrik tasarım, elektrik montaj ve endüstriyel yazılım gibi uygulamaların tamamını kendi içinde yapabilecek teçhizatı ve insan kadrosunu oluşturdu. Deneyimli kadro ve çağdaş fiziksel donanımını verimli kullanarak Türkiye’de ve Dünya’da ilk olma, yenilikçi olma gibi vasıflara sahip birçok projeyi hayata geçirdi. Buna ek olarak TÜBİTAK ile de birlikte başarılı projeler gerçekleştiren firmamız, Araştırma ve Geliştirme(AR-GE) çalışmalarına her zaman önem verdi ve bu çalışmalar için kendi ölçeğine göre Türkiye standartlarının çok üzerinde bütçeler ayırdı. İş ahlakı ve iş disiplinini kalite ve güven ile birleştirerek firmanın temel prensibi haline getirdi. Tecrübesiz yeni nesil gençlerimize önem verdi. Sabır ve samimiyet ile onları tecrübeli kadro içinde harmanlayıp milli kazanımlar oluşturmaya çalıştı. Tescilli olan ÇİLDAN markasını tüm dünyada tanıtabilmek adına gerek katılımcı gerekse ziyaretçi olarak dünyanın çeşitli bölgelerindeki sektör el etkinliklere katıldı.
Çildan Mekatronik, sektör ve tasarım olarak belirli bir çerçeve içerisine alamayacağımız birçok mekatronik sistem ve otomasyon projesi tasarlayıp üretti. Bunların arasında 2004 yılında firmamızdan talep edilen ve yerli üretim olarak Türkiye’de bir ilk olma özelliğini taşıyan kalıp içi etiketleme robotu (I.M.L.) üretiminin yeri farklı oldu. Plastik ambalaj üretimi sektörüne yönelik olan bu proje ÇİLDAN markası için bir dönüm noktası oldu. Projedeki başarı ve sektördeki büyük ihtiyaç firmanın neredeyse tamamen bu projeye kanalize olmasını sağladı. Ürettiği ürünler; tasarımı, kalitesi ve performansı ile tüm dünyada ilgi ve talep gördü. ÇİLDAN bu alanda bir dünya markası olmayı başardı.
Bugün ÇİLDAN 40 yılı aşan tecrübesi ve eğitimli dinamik kadrosu ile başta kalıp içi etiketleme(I.M.L) robotları olmak üzere müşterileri tarafından özel olarak talep edilen çeşitli mekatronik ve otomasyon projelerini tasarlayıp üretmeye devam ediyor. Müşterileri olmadan kendisinin de olamayacağının bilincinde olarak tüm bilgi ve birikimini müşterilerinin önüne seriyor. Onlarını kalitesini ve gücünü artırmak için kendi kalitesini ve gücünü artırması gerektiğini biliyor ve bu yolda çalışmalarını sürdürüyor.
Ağırlıklı olarak hangi sektöre yönelik üretimler yapıyorsunuz?
Yaptığımız işin doğası gereği belirli bir sektöre hitap ediyoruz deme şansımız yok. Günümüzde mekatronik sistemler hayatın her alanına girmiş durumda. Şu an yurtiçi ve yurtdışında birçok sektörde müşterilerimizin ihtiyaçlarına yönelik farklı özelliklerde üretimler yapmaktayız. Bazı sektörleri ön plana çıkarmak gerekirse: ambalaj, ilaç, kozmetik, tekstil, gıda ve matbaa sektörlerini listenin başına koyabiliriz.
Ar&Ge çalışmalarınız hakkında bilgi alabilir miyiz?
Şahsi fikrim; ülkemizde geçtiğimiz son on yılın öncesinde AR-GE çalışmalarına gerekli önem verilmemiştir. Hatta lüzumsuz masraf ve zaman kaybı olarak görülmüştür. Bu yaklaşım biraz dar görüşlülük, biraz da verdiği emeğin maddi karşılığını alamamaktan kaynaklanmıştır. Bu konuda kendimizi hep şanslı görmüşümdür. Yurtdışında işçilik yapmış ve o kültürü yaşamış bir kuşağın kurmuş olduğu bir firma olarak bu tecrübe sayesinde Çildan Mekatronik’te her zaman AR-GE çalışmalarına önem verilmiştir. Gerekli zaman ve bütçe ayrılmıştır. Birlikte çalıştığımız birçok yurtiçi ve yurtdışı firma bu çalışmalarımızdan faydalanmıştır. Her zaman olduğu gibi bugün de bu çalışmalarımız hem firma içerisinde hem de birçok dış platformda devam etmektedir. TÜBİTAK ve çeşitli kalkınma kurumları ile çalışmalar yapılmaktadır.
Otomasyon teknolojilerinin geldiği son noktayı düşündüğümüzde firmanızdaki faaliyetler gelişen teknolojiyle paralel ilerliyor mu?
Dünyadaki taleplerin ve AR-GE çalışmalarının hızı gerçekten takip edilmesi zor bir seviyeye ulaştı. Markalar ve sektör el firmalar amansız bir yarış halinde. Bu da kaliteyi ve teknolojiyi sürekli yükseltiyor ve değişiklikleri doğuruyor. Bizim işimizin doğası sadece bu gelişimi takip etmeyi değil bu gelişimin bir parçası olmayı gerektiriyor. Bunun bilincinde olarak sektörümüzde yer alan yerli yabancı fuarlar başta olmak üzere yeni teknolojilerin sergilendiği her platforma dâhil olmaya ve yakından takip etmeye çalışıyoruz.
Projeleri oluşturan taleplere cevap verebilmek için; o ihtiyaca cevap verecek kendini ispatlamış hazır ürünlere ulaşamadığımız durumlarda ihtiyaca yönelik yeni ürünler tasarlayıp üretiyoruz. Deneyim ve üretim gücümüzü ön plana çıkartarak çözüm üretiyoruz. AR-GE çalışmalarına önem veriyor TUBİTAK ve çeşitli kalkınma kurumları ile çalışmalar yapıyoruz. Aksi halde bulunduğumuz alanda faaliyet gösterme şansımızın ve ömrümüzün olmayacağını biliyoruz.
Satış yaptığınız yabancı ülkeler var mı?
Çildan Mekatronik Sanayi Ticaret Limited Şirketi’nin birinci önceliği her zaman yurtiçi olmuştur. Olağanüstü şartlar oluşmadığı sürece de böyle olacaktır. Ürettiğimiz teknolojiye ihtiyacı olan milli sanayimizin kalkınması için yurtiçi müşterilerimize öncelikli olma avantajını sağlamamız gerektiği düşüncesindeyiz. Bu düşünce ile talep olduğu sürece tüm kapasite ve enerjimizi yurtiçine verme taraftarıyız.
Dünyada ve yurtiçinde yaptığımız katılımlar ve tanıtımlar neticesinde yurtdışından firmamıza gelen talepleri uygun bir yaklaşım ile uzunca bir süre geri çevirdik. 2010 Yılında, kalitesi, performansı ve görselliği ile çok beğeni toplayan ürünlerimize yurtdışından gelen ısrarlı taleplere kayıtsız kalamayarak ilk satışımızı yaptık. Bu gelişme ile kapasitemizin bir miktarını yurtdışına ayırma kararı aldık. Çağdaş yenilikçi teknolojiye ihtiyacı olan ve daha çok ülkemize yakın coğrafyada bulunan Rusya, İran, Bulgaristan, Sırbistan, Mısır, Ürdün gibi dünyanın çeşitli ülkelerine ürün verdik.
Bugün ilgili personellerimiz ile tüm dünyaya satış ve servis desteği vermekteyiz. Her yıl çoğalarak gelen talepler ile Dünya’daki yaygınlığımızı ve ürünlerimizi artırmaktayız.
Şirkette başta tasarım departmanı olmak üzere talaşlı imalat departmanları dahil branşı ile ilgili tüm departmanlarda yetkin seviyeye gelene kadar çalışmış. ‘Bu işin içine doğan’ Hakan Çildan şuan Çildan Mekatronik Genel Müdürlüğünü yapıyor. Plastigo Dergisi için konuşan Hakan Çildan’ın öyküsü sizlerle…
Bize biraz kendinizden bahseder misiniz?
Nevşehir’in Özkonak kasabasından Almanya’nın Bremen şehrine işçi olarak giden gurbetçi bir ailenin ikinci çocuğu olarak 1975 yılında dünyaya geldim. 3 yaşımdayken Türkiye’ye kesin dönüş yapan ailem ile birlikte İstanbul’a yerleştik. İlkokulu, ortaokulu ve lise eğitimimi İstanbul’da tamamladım. 1993-1995 yılları arasında Erciyes Üniversitesi Kayseri Meslek Yüksek Okulu Makine Bölümünde eğitim gördüm. 1996-1998 yılları arasında vatani görevimi tamamladım. 1998 yılında evlendim ve aile şirketimiz olan Çildan Mekatronik Sanayi Ticaret Limited Şirketi’nde çalışmaya başladım. Şirkette başta tasarım departmanı olmak üzere talaşlı imalat departmanları dahil branşım ile ilgili tüm departmanlarda yetkin olacak seviyeye gelene kadar çalıştım. Şu an şirket organizasyonunda genel müdür pozisyonundayım. Eşim ve iki çocuğumuz ile birlikte dört kişilik bir çekirdek aileyiz.
Sektöre nerede ve nasıl başladınız?
Aslında sıkça duyduğumuz “Ben bu işin içine doğdum.” deyimi benim için tam anlamı ile geçerli oldu diyebilirim. Ailem Almanya’da işçi olarak çalışmaya devam ederken 1973 yılında Türkiye’nin ilk sanayi sitelerinden birisi olan İstanbul 4.levent Oto Sanayi Sitesi’nde Çildan Sanayi firmasını kurmuş; Klasik bir aile firması olan firmada eli iş tutabilen tüm aile fertleri çalışmaya başlamış. Yetişkinler tam zamanlı, çocuklar ise okul dışında kalan tüm boş zamanlarında çalışmış.
Eskilerin disiplin anlayışı çerçevesinde babam daha okula başlamadan önce beni sık sık firmaya götürürdü. Orada bana verilen işler ile zaman geçirirdim. O günlerden 1998 yılına kadar hafta sonu tatilleri dâhil tüm tatillerde ve boş zamanlarımda hatta lise yıllarımda okul çıkışlarında iş yerine gittim ve bana verilen görevlerde çalıştım. Bir makine atölyesinde olması gereken tüm işleri ve işçilikleri yaptım. Başta çıraklık olmak üzere torna operatörlüğü, freze operatörlüğü, matkap tezgâhı, elektrik kaynağı, oksijen kaynağı, tesviye işçiliği, vesaire hepsinde uzun sayılabilecek sürelerde mesai yaptım. Evlendikten sonra ise tam zamanlı olarak devam ettim. Çeşitli pozisyonlarda çalıştım. Sektörümüze ait çağın gereksinimi olan ve eksikliğini hissettiğim alanlarda özel eğitimler aldım.
Mesleğe başladıktan sonra hiç unutamadığınız bir anınız var mı? Var ise bizimle paylaşır mısınız?
Mekatronik alanı özelliklede tasarım kısmı çok kapsamlıdır ve çok geniş bir yelpazesi vardır. Her ne kadar tecrübe esas olsa da her yaştan, her sektörden meslekle ilgili veya ilgisiz tüm insanların fikirlerinin yer bulabileceği bir alan. Şahsi fikrim ve tüm çalışma arkadaşlarıma önerim; hangi yaş grubundan ve statüden olursa olsun size yönelen tüm eleştiri ve önerileri sabır ile dinleyip sonunda işlerine yarayan kısımlarını filtre edip almaları yönündedir. Bunun içinde sakin, saygılı ve sabırlı olmak gerekmektedir.
Yaklaşık 10 yıl önceydi; Birçok işlem istasyonundan oluşan bir montaj hattı tasarlayıp üretmiştik. Yazılımını tamamladığımız ve test çalıştırmalarına başladığımız sistemin bir istasyonunda istenilen performansı alamıyorduk. Çeşitli denemeler yapmamıza rağmen bir türlü içimize sinen sonuca ulaşamamıştık. Bir türlü devamlılık sağlayamıyorduk. O gün çalışmalar bir hayli uzamış geç vakitlere ulaşmış akşam büfeden atıştırmalık bir şeyler sipariş etmiştik. Büfeden siparişlerimizi getiren arkadaş yıllardır firmamıza girip çıkan biraz da zevzek olan bir arkadaşımız her zamanki gibi merakla ne yaptığımıza bakmaya ve üzerine vazife olmayan garip sorular sormaya başladı. Test için çalışan sistemin tam arkadaşın önünde duran problem yaşadığımız istasyonunu işaret ederek ‘’abi bunu şöyle yapsanız daha iyi olmaz mıydı?’’ şeklinde bir yorumda bulundu. O anda teknik arkadaşlar ile göz göze gelip gülmeye başladık. Arkadaşın söylediği çok basit bir detaydı fakat gerçekten çözümdü. Ertesi gün o öneriyi şekillendirerek uyguladık ve sistemi kusursuz bir şekilde çalışır hale getirdik. O gün bu gündür şartların oluştuğu her an bu hoş ve manidar kıssadan hisse anısını ilgili arkadaşlara anlatmadan geçemiyoruz.
Çildan Mekatronik hakkında bilgi alabilir miyiz? Firma ne zaman kuruldu?
Çildan Mekatronik Sanayi Ticaret Limited Şirketi Türkiye’nin ilk sanayi sitelerinden birisi olan İstanbul 4.Levent Oto Sanayi Sitesi’nde 1973 yılında kuruldu. İşçi olarak gittikleri Almanya’da yeterli eğitim, donanım ve sermayeye ulaşan birinci kuşak Çildan Ailesi hayat planı dâhilinde İstanbul’da böyle bir adım attı. Makine ve makine parçaları imalatı alanında yerli sanayiye hizmet vermeye başladı. Dönemin kısıtlı imkânları dâhilinde Türkiye’de ilk ve özel olma vasıflarını taşıyan sayısız projeyi başarı ile hayata geçirdi. Kısa sürede yaptığı makine ve makine parçalarının hassasiyeti ve kalitesi fark edildi. Başta ilaç sanayi, tekstil, matbaa, otomotiv ve gıda üretim sanayii olmak üzere birçok sektörden talep görmeye başladı. Mekanik yapının ağırlıklı olduğu ve yüksek hassasiyetin ön plana çıktığı bu sektörlere verilen hizmet sürecinde küçümsenmeyecek bir tecrübe ve alt yapı oluştu. Alttan gelen ve tahsil hayatının yanı sıra işin içerisinde yetişen ikinci kuşak Çildan fertleri 1990 lı yıllarda birer birer firmaya adapte olmaya başladı. Bu girişler Çildan Mekatronik in hatırı sayılır bir fizik ve beyin gücüne ulaşmasını sağladı.
Çildan Mekatronik kurulduğu günden bu güne kadar yaptığı işin bilincinde olarak makine endüstrisindeki ve güncel teknolojideki gelişmeleri sürekli takip etti. Yurtiçindeki ve yurtdışındaki gelişmeler ile yakından ilgilendi. İlgili üretim sektörlerinde gelinen noktada ihtiyaç duyulan mekatronik sistemlerin oluşturulması için gerekli olan mekanik tasarım, mekanik üretim, mekanik montaj, elektrik tasarım, elektrik montaj ve endüstriyel yazılım gibi uygulamaların tamamını kendi içinde yapabilecek teçhizatı ve insan kadrosunu oluşturdu. Deneyimli kadro ve çağdaş fiziksel donanımını verimli kullanarak Türkiye’de ve Dünya’da ilk olma, yenilikçi olma gibi vasıflara sahip birçok projeyi hayata geçirdi. Buna ek olarak TÜBİTAK ile de birlikte başarılı projeler gerçekleştiren firmamız, Araştırma ve Geliştirme(AR-GE) çalışmalarına her zaman önem verdi ve bu çalışmalar için kendi ölçeğine göre Türkiye standartlarının çok üzerinde bütçeler ayırdı. İş ahlakı ve iş disiplinini kalite ve güven ile birleştirerek firmanın temel prensibi haline getirdi. Tecrübesiz yeni nesil gençlerimize önem verdi. Sabır ve samimiyet ile onları tecrübeli kadro içinde harmanlayıp milli kazanımlar oluşturmaya çalıştı. Tescilli olan ÇİLDAN markasını tüm dünyada tanıtabilmek adına gerek katılımcı gerekse ziyaretçi olarak dünyanın çeşitli bölgelerindeki sektör el etkinliklere katıldı.
Çildan Mekatronik, sektör ve tasarım olarak belirli bir çerçeve içerisine alamayacağımız birçok mekatronik sistem ve otomasyon projesi tasarlayıp üretti. Bunların arasında 2004 yılında firmamızdan talep edilen ve yerli üretim olarak Türkiye’de bir ilk olma özelliğini taşıyan kalıp içi etiketleme robotu (I.M.L.) üretiminin yeri farklı oldu. Plastik ambalaj üretimi sektörüne yönelik olan bu proje ÇİLDAN markası için bir dönüm noktası oldu. Projedeki başarı ve sektördeki büyük ihtiyaç firmanın neredeyse tamamen bu projeye kanalize olmasını sağladı. Ürettiği ürünler; tasarımı, kalitesi ve performansı ile tüm dünyada ilgi ve talep gördü. ÇİLDAN bu alanda bir dünya markası olmayı başardı.
Bugün ÇİLDAN 40 yılı aşan tecrübesi ve eğitimli dinamik kadrosu ile başta kalıp içi etiketleme(I.M.L) robotları olmak üzere müşterileri tarafından özel olarak talep edilen çeşitli mekatronik ve otomasyon projelerini tasarlayıp üretmeye devam ediyor. Müşterileri olmadan kendisinin de olamayacağının bilincinde olarak tüm bilgi ve birikimini müşterilerinin önüne seriyor. Onlarını kalitesini ve gücünü artırmak için kendi kalitesini ve gücünü artırması gerektiğini biliyor ve bu yolda çalışmalarını sürdürüyor.
Ağırlıklı olarak hangi sektöre yönelik üretimler yapıyorsunuz?
Yaptığımız işin doğası gereği belirli bir sektöre hitap ediyoruz deme şansımız yok. Günümüzde mekatronik sistemler hayatın her alanına girmiş durumda. Şu an yurtiçi ve yurtdışında birçok sektörde müşterilerimizin ihtiyaçlarına yönelik farklı özelliklerde üretimler yapmaktayız. Bazı sektörleri ön plana çıkarmak gerekirse: ambalaj, ilaç, kozmetik, tekstil, gıda ve matbaa sektörlerini listenin başına koyabiliriz.
Ar&Ge çalışmalarınız hakkında bilgi alabilir miyiz?
Şahsi fikrim; ülkemizde geçtiğimiz son on yılın öncesinde AR-GE çalışmalarına gerekli önem verilmemiştir. Hatta lüzumsuz masraf ve zaman kaybı olarak görülmüştür. Bu yaklaşım biraz dar görüşlülük, biraz da verdiği emeğin maddi karşılığını alamamaktan kaynaklanmıştır. Bu konuda kendimizi hep şanslı görmüşümdür. Yurtdışında işçilik yapmış ve o kültürü yaşamış bir kuşağın kurmuş olduğu bir firma olarak bu tecrübe sayesinde Çildan Mekatronik’te her zaman AR-GE çalışmalarına önem verilmiştir. Gerekli zaman ve bütçe ayrılmıştır. Birlikte çalıştığımız birçok yurtiçi ve yurtdışı firma bu çalışmalarımızdan faydalanmıştır. Her zaman olduğu gibi bugün de bu çalışmalarımız hem firma içerisinde hem de birçok dış platformda devam etmektedir. TÜBİTAK ve çeşitli kalkınma kurumları ile çalışmalar yapılmaktadır.
Otomasyon teknolojilerinin geldiği son noktayı düşündüğümüzde firmanızdaki faaliyetler gelişen teknolojiyle paralel ilerliyor mu?
Dünyadaki taleplerin ve AR-GE çalışmalarının hızı gerçekten takip edilmesi zor bir seviyeye ulaştı. Markalar ve sektör el firmalar amansız bir yarış halinde. Bu da kaliteyi ve teknolojiyi sürekli yükseltiyor ve değişiklikleri doğuruyor. Bizim işimizin doğası sadece bu gelişimi takip etmeyi değil bu gelişimin bir parçası olmayı gerektiriyor. Bunun bilincinde olarak sektörümüzde yer alan yerli yabancı fuarlar başta olmak üzere yeni teknolojilerin sergilendiği her platforma dâhil olmaya ve yakından takip etmeye çalışıyoruz.
Projeleri oluşturan taleplere cevap verebilmek için; o ihtiyaca cevap verecek kendini ispatlamış hazır ürünlere ulaşamadığımız durumlarda ihtiyaca yönelik yeni ürünler tasarlayıp üretiyoruz. Deneyim ve üretim gücümüzü ön plana çıkartarak çözüm üretiyoruz. AR-GE çalışmalarına önem veriyor TUBİTAK ve çeşitli kalkınma kurumları ile çalışmalar yapıyoruz. Aksi halde bulunduğumuz alanda faaliyet gösterme şansımızın ve ömrümüzün olmayacağını biliyoruz.
Satış yaptığınız yabancı ülkeler var mı?
Çildan Mekatronik Sanayi Ticaret Limited Şirketi’nin birinci önceliği her zaman yurtiçi olmuştur. Olağanüstü şartlar oluşmadığı sürece de böyle olacaktır. Ürettiğimiz teknolojiye ihtiyacı olan milli sanayimizin kalkınması için yurtiçi müşterilerimize öncelikli olma avantajını sağlamamız gerektiği düşüncesindeyiz. Bu düşünce ile talep olduğu sürece tüm kapasite ve enerjimizi yurtiçine verme taraftarıyız.
Dünyada ve yurtiçinde yaptığımız katılımlar ve tanıtımlar neticesinde yurtdışından firmamıza gelen talepleri uygun bir yaklaşım ile uzunca bir süre geri çevirdik. 2010 Yılında, kalitesi, performansı ve görselliği ile çok beğeni toplayan ürünlerimize yurtdışından gelen ısrarlı taleplere kayıtsız kalamayarak ilk satışımızı yaptık. Bu gelişme ile kapasitemizin bir miktarını yurtdışına ayırma kararı aldık. Çağdaş yenilikçi teknolojiye ihtiyacı olan ve daha çok ülkemize yakın coğrafyada bulunan Rusya, İran, Bulgaristan, Sırbistan, Mısır, Ürdün gibi dünyanın çeşitli ülkelerine ürün verdik.
Bugün ilgili personellerimiz ile tüm dünyaya satış ve servis desteği vermekteyiz. Her yıl çoğalarak gelen talepler ile Dünya’daki yaygınlığımızı ve ürünlerimizi artırmaktayız.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder